Babamızın Oğlu Olsa Tanımayız

Babamızın Oğlu Olsa Tanımayız



Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Bu CHP'nin genel müdürü kalkıyor diyor ki, daha hüküm verilmeden kalkıp da masum insanlara hemen o müfteri sıfatıyla iftira atıyor çünkü bunların karakterinde bu var, iftira at tutmasa da iz bırakır" dedi.

 

Başbakan Erdoğan, İzmir Adnan Menderes Havalimanında kendisini uğurlamaya gelen vatandaşlara seslendi. İzmir'in güzel insanlarını bu anlamlı buluşmada en kalbi duygularla selamladığını ifade eden Erdoğan, cuma günü Sakarya'da, dün Manisa merkez, ardından Turgutlu'da bugün ise Akhisar, Demirci ve Salihli'de coşkulu açılışlar yaptıklarını dile getirdi.

 

Erdoğan, "Salihli'de yine on binlerce kardeşimiz vardı fakat ben böyle bir sürprizle karşılaşacağımı ummuyordum. Gerçekten farklı bir sürprizle İzmir bugün 30 Mart'a bir sinyal veriyor. İnanıyorum ki yeni Türkiye'nin inşası başlamıştır, hayırlı olsun. 90 gün var, çok çalışacağız hanım kardeşlerimle, gençlerimizle el ele, omuz omuza çok çalışacağız" diye konuştu.

 

"İftira atanlara, yolsuzluk damgasını vurmaya çalışanlara, bizler sahte maalesef üniversite yıllarımızdaki gibi o marjinal grupların hani militanları vardı ya böyle bildiri dağıtırlar, aynen onlara benzer adalet sarayının önünde bildiri dağıtacak kadar savcılığını unutan tiplerle değil, biz onlara hesabı sandıkta soracağız sandıkta" ifadelerini kullanan Erdoğan, şöyle konuştu:

 

"Biz yola çıkarken '3Y' dedik yolsuzlukla, yasaklarla, yoksullukla mücadele dedik. 11 yılda halkımız bizde bunu gördüğü için yüzde 34 ile kurulduğumuzdan 16 ay sonra bizi iktidar yaptı, 5 seçim geçirdik, 2 referandum, hepsinden başarıyla çıktık. Biz ne dedik? Biz, birilerinin atamaları ile iktidar olmadık. Bu CHP, darbelerin ataması ile bu ülkede iktidar olmuş bir partidir. Bu CHP, hiçbir zaman sandıkta iktidar olamamıştır. Şimdi diyorum ki, İzmir'de 30 Mart'ta kendilerine gerekli olan dersi benim İzmirli kardeşlerim de verecektir."

 

İzmir'de nelerin yapıldığının ortada olduğunu kaydeden Erdoğan, CHP'nin Büyükşehir Yasasına bile karşı çıktığını anımsatarak, CHP'nin 30 Mart öncesi kampanyalarda hangi yüzle İzmir'e gelip, "Biz belediyeciliği daha iyi biliriz" diyeceğini merak ettiğini ifade etti.

 

Başbakan Erdoğan, "Belediyeciliği biz biliyoruz ve Allah'ın izniyle 30 Mart İzmir'de dönüşüm ve değişim olacak. Buna inanıyorum ve İzmir?imizi modern bir kent haline getireceğiz. Onun için 30 Mart'ta bir değişim dönüşüme hazır mıyız? Onun için en üstün gayreti ortaya koymaya hazır mıyız?" diye konuştu.

 

?BABAMIZIN OĞLU OLSA TANIMAYIZ?

 

Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:

 

"Bu kardeşiniz, şu can bu tende olduğu sürece inşallah gece gündüz demeden koşacağız ki bunlara sandıkta gerekli olan dersi verelim. Kardeşlerim bakınız yolsuzluk değil mi? Şimdi diyorum ki, biz bu konuda babamızın oğlu olsa tanımayız. Ben evladım olsa bu konuda asla tanımam şunu çok açık söylüyorum. Bu CHP'nin genel müdürü kalkıyor diyor ki, daha hüküm verilmeden kalkıp da masum insanlara hemen o müfteri sıfatıyla iftira atıyor çünkü bunların karakterinde bu var, iftira at tutmasa da iz bırakır.

 

Örneğin benim Fatih Belediye Başkanıma iftira atıyorlar çünkü Fatih Belediye Başkanıma iftira atmalarının altında yatan ne biliyor musunuz? Çok anlamlı. Oradaki bir savcı iş takip ediyor, iş. Belediyeye geliyor, belediye başkanımız o savcının talebini yerine getirmedi diye kalkıyor ardından bu adımı atıyor. Aynı şekilde, onun yanında bir şey daha iliştiriyorlar. O da çok enteresan. Gençliğe Hizmet Vakfı diye kurulmuş olan bir vakıf. Burada benim çocuklarım da var, mütevelli heyeti zaten 15-16 kişi. Böyle bir vakfa Fatih Belediyesi bir yer yapıyor ve kiralıyor, 'bunu oraya niye verdin' diye... Şimdi soruyorum, Çağdaş Yaşamı Destekleme Vakfına bunca zamandır devlet, belediyeler bu tür yerler verdi orada aklınız neredeydi? İSTEK Vakfına verilmiş yerler var, orada aklınız neredeydi? Koç'un içinde olduğu Türkiye Eğitim Vakfı var, orada aklınız neredeydi? Yasalarda bunlara mani bir hal yok, bunlar verilebilir, yasaldır. Peki, belediyelerin sosyal yanı da vardır. Ne yapıyor? Bunlar çocukları, gençleri yetiştiriyorlar. Kişilere bir çıkar var mı bunda? Mesela o. Eğer varsa karşısında biz dikiliriz. Bütün mesele iftirayı at, tutmasa iz bırakır."

 

?5,5 KATRİLYON TUTARINDA BİR MARMARAY YAPTIK?

 

İzmir'de, AK Parti'nin büyükşehir belediye başkan adayının Binali Yıldırım olduğunu anımsatan Erdoğan, "O da bugün yarın güzel bir basın toplantısıyla bunlara hadlerini bildirecek. Çünkü bunlar dolaylı yollardan acaba ne yaparım diyor. Zira bunların hayatlarında benim mesai arkadaşlarım yaptığı başarılar yok" diye konuştu.

 

AK Parti olarak ulaştırma alanında önemli çalışmalara imza attıklarını, İstanbul-İzmir arasının 3 saate düştüğünü söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu:

 

"Kardeşlerim yolsuzlukların içinde olan hükümet bunu yapabilir mi? Soruyorum sizlere 5,5 milyar, eski rakamla 5,5 katrilyon tutarında bir Marmaray yaptık biz. 153 yıllık rüya. Yani dedemiz Fatih, karadan gemileri yürüttü biz de denizin 62 metre derinliğinden treni yürütüyoruz. Yolsuzlukların olduğu bir iktidar bunu yapabilir mi kardeşlerim?"

 

?MİLLİ GELİR ARTTI?

 

AK Parti iktidara gelene kadar Türkiye'nin milli gelirinin 230 milyar dolar olduğunu söyleyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

 

"Biz geldik, bunun üzerine ne ilave ettik 10 senede? İşte burası çok önemli. Bu rakama dikkat edin, bunun üstüne biz 570 milyar dolar ilave ettik. Şu anda 800 milyar dolara ulaştık. 10 senede yolsuzlukların olduğu bir iktidar bunu yapabilir mi? Bununla kalmadık, çok daha enteresanını söylüyorum size şu MHP, şu CHP'nin yavrusu DSP, bunlar bize 23,5 miyar dolar IMF borcu bıraktılar, onlar borçlandı biz ödedik ve 14 Mayıs'ta sıfırladık. Şu anda bizim IMF'ye borcumuz yok şimdi IMF bizden borç istiyor. 5 milyar dolar onlara biz borç vereceğiz. Veren el, alan elden üstündür. Yolsuzlukların olduğu bir hükümet, iktidar bunu yapabilir mi?"

 

Milliyetçi ya da sosyal demokrat olduğunu söyleyenlerin bulunduğunu kaydeden Erdoğan, "Peki milli bankamız Merkez Bankası'nın kasasında ne vardı? Biz geldiğimizde 27,5 milyar dolar vardı. Şu anda 136 milyar dolar var. Yolsuzlukların olduğu bir iktidar bunu yapabilir mi?" şeklinde konuştu.

 

?10 YILDA, 17 BİN KİLOMETRE BÖLÜNMÜŞ YOL?

 

Türkiye'de son 10 yılda 17 bin kilometre bölünmüş yol yaptıklarını, 26 olan havaalanı sayısını da 52'ye çıkardıklarını dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:

 

"Şu anda Adnan Menderes Havalimanı'ndayız. Adnan Menderes Havalimanı bizden önce neydi? Kasaba havaalanı, kasaba havaalanı derler, batıda, öyle derler. Burası modern bir havaalanı olduysa sayemizde oldu. 26 tane havaalanını biz Türkiye'de 52'ye çıkardık. Şu anda Türkiye'nin batısında ne varsa doğusunda da o var. Şırnak'ta Şerafettin Elçi Havalimanı var. Aynı şekilde Iğdır'da, Ağrı'da, Kars'ta var. Batı'da ne var, doğuda o var. Kuzeyde ne varsa güneyde o var, ayrım yok. Çünkü biz dedik ki etnik milliyetçilik yapmayacağız."

 

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

"Kürdü'yle, Türkü'yle, Lazı'yla, Çerkezi'yle, Arnavutuyla, Romanıyla biz de ayrım yok. Biz etnik milliyetçiliğe hayır diyoruz, çünkü biz yaradılanı yaradandan ötürü seviyoruz. Birisi çıkıyor Türk milliyetçiliği yapıyor, birisi çıkıyor Kürt milliyetçiliği yapıyor. Birisi çıkıyor, 'Ben de kumsalların partisiyim' diyor. Biz 76 milyonun partisiyiz, biz 780 bin kilometrekarenin partisiyiz."

 

Yola çıkarken "tek millet" dediklerini söyleyen Başbakan Erdoğan, "Ne dedik biz? 'Tek bayrak' dedik. Bayrağımızın rengi şehidimizin kanı, hilal bağımsızlığımızın ifadesi, yıldızımız şehidimizin sembolü. Şairimizin dediği gibi, 'Bayrakları bayrak yapan, üstündeki kandır / Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. Onun için 'Tek vatan' diyoruz. Çünkü bu topraklar sıradan değil. İstiklal Marşımızda olduğu gibi; Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda / Canı, cananı, bütün varımı alsın da Huda / Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda" diye konuştu.

 

Bunlara ek olarak "Tek devlet" dediklerini anımsatan Erdoğan, eğitimde çocukların sıraların üstünde ücretsiz kitapları bulduğunu, burs ücretlerine zam yaptıklarını, yılbaşından sonra daha da artıracaklarını, yurtların sayısını ve kalitesini de yükselttiklerini ifade etti.

 

BAŞÖRTÜLÜ ÖĞRENCİLER

 

Başörtülü öğrencilerin yıllarca okuldan uzaklaştırıldığını kaydeden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

"Biz, 'Yapmayın, yanlış yapıyorsunuz, ülkeyi germeyin' dedik. Ama dinletemedik, Sabır, sabır, sabır. Vakit geldi, hamdolsun, artık başörtülü yavrularımız üniversiteye giriyor mu? Aynı şekilde imam hatipler, aynı şekilde diğer okullara giriyor mu? Bazı yerlerde bazı müdürler, bazı öğretmenler yavrularımıza zulmediyorlar, onlar da hesabını veriyorlar, onu da bilesiniz. Çünkü bu ülkede artık bu ayrımcılık olmayacak, normalleşen Türkiye böyle olacak."

 

Türkiye'nin bölünmediğini, başı açık ve başı örtülü kişilerin el ele olduğunu, kamuda birlikte çalıştığını dile getiren Erdoğan, "Var mı sıkıntı? Ne aksadı, neydi bu zulüm ya? Yazık değil mi bu ülkenin insanına" dedi.

 

Sağlıkta bugün vatandaşların istediği hastaneye gittiğine ve istediği eczaneden de ilacını aldığına değinen Erdoğan, "CHP'nin genel müdürü, SSK'nın genel müdürü olduğun zaman ilaç vermiyordun, ilaç. Benim vatandaşım ilacını alamıyordu. Zaten hastaneler koğuş gibiydi. Sağlam giren, hasta çıkıyordu. Doktor ilaç veriyor, gidiyorsun hastanenin eczanesine, o da ilaçların yarısı var, yarısı yok. Bizim jenerasyon bilir hastanelere sabahın köründe gider, numaralar alır, öyle tedavi olurduk. Bu CHP zihniyetine 30 Mart'ta cevap vermemiz gerekiyor" diye konuştu.

 

Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

 

"Aslında bu genel müdür, genel başkan olamazdı. Bu kendi genel başkanını bir kasetle devirerek genel başkan oldu. Şimdi aynen bu tezgâhların içinde yine var. Şimdi oralara sığınıyor. Birilerinin hazırlamış olduğu bu gözetlemeler var ya, bu gözetlemeleri, dinlemeleri beraber paylaşıyorlar. Yaptıkları iş, bu. Ama netice alamayacaklar, sandıkta hesabını verecekler. İzmir belediyesi İZBAN'ı yapabildi mi? Biz devreye girdik, biz bitirdik. Biz hallettik."

 

İzmir'i Gördes Barajı ile suya kavuşturduklarını belirten Erdoğan, "Şimdi utanmadan sıkılmadan diyorlar ki, 'Biz yaptık'. Kendi su ihtiyaçlarını karşılayamadılar" dedi.

 

CHP'nin susuzluk, kirlilik anlamına geldiğini dile getiren Başbakan Erdoğan, "Bu iktidarın en önemli kişisi Binali Yıldırım kardeşimizi İzmir'e veriyoruz. Çünkü İzmir'e böyle bir kabiliyet gerekiyordu. Modern İzmir'i böyle kuruyoruz inşallah" ifadelerini kullandı.

İlk Yorumu Yap

Yorum Yap